Temmuz 12, 2011

Ice Ice Baby 12.07.11



Yıl olmuş 2011, ay olmuş temmuz, yaş olmuş 23(o yeah!) hala sınav, büt, tek ders zıkkımları var arkadaş. Gece kaçta yattım, sabah kaçta kalktım muamma. Muamma ne ya??? Ha bi de "cibiliyet" diye bi kelime var, aklıma geldi de söyleyeyim dedim:) Aklıma gelen diğer cibiliyetsiz kelimeler; hipo(adanada çamaşır suyu anlamında kullanıyoruz:). Üzgünüm ama şimdi bu açıklamayı yaparken, diğer kelimeleri unuttum. Aklıma geldikçe serpiştireceğim aralara. Bugünlerde öyle suskunum ki konuşmak çok zor geliyor ki yazarken bile zorlanıyorum, arada heceliyorum filan, hani o kadar.

"Bu nasıl bir sıcaktır arkadaş" klişesine girmek istemiyorum, çok baydı, herkes bilmiyor mu zaten nasıl sıcak olduğunu. E benim blogumu kuzey kutbundaki arkadaşlar da okumadığına göre-çok realistim tam da burada, tabiatımdaki romantizmin aksine :)- o canlarını sevdiğim eskimolar da okumadığına göre, kime ne açıklama yapalım arkadaş. Eskimo nedir? Kutuplarda yaşayan insanları geç. Kimsenin bilmediği yöresel kavramlardan bahsediyoruz burada.

Şimdi canlar, not edin: Plastik/bakır/krom/metal bardak, çıbık(çay yaşıgı da olur), şeker, su, bilimum aroma(vişne suyu, süt, erimiş çikolata vs size kalmış artık. Malzemeler bunlar. Şeker, aroma, suyu bardağın içine koy, karıştır,karıştırdıktan sonra kaşığı da bardakta bırak, buzluğa yerleştir. 2 saat sonra çıkar, içindeki kaşığı hafiften bi oynat, çek. Ne bu? Eskimo. Adana' da öyle en azından. Ha bi de şöyle bi anım var: İlkokuldayım, yazın Anamur' a köye gitmişiz. Köyde de bağ, bahça, inek, keçi, tavuk, horoz, kedi, köpek tam takır hani. Ananemle birlikte kalıyoruz. Kadın dolaba süt koymuş ama çiğ süt. Hani ineğin memelerinden direk dolaba. Tam tamına doğadan dolaba yani:) Ananem evde yoktu, ben o sütü aldım, yukarıdaki tarifi uyguladım, buzluğa sakladım, bekledim yedim. Aman yarabbi, aman yarabbi, ertesi gün aldı mı karnımı bi sancı!!! Kalktım, dayımlara gittim, gittim derken onlar da karşı komşu zaten. Aklınıza apartman filan gelmesin ha, köy dedim hacuuuuuu. Bildiğin müstakil büyük evler, hani içinde şömine filan var, yüksek tavan :) Neyse, O yaz günü nasıl hastalandım nasıl. Kimseye de bi şey söylemiyorum ama tez zamanda farketti ananem olayı. O dolaptaki süt var ya... E be canım nerden bileyim o sütün çiğ olduğunu, kaynatılması lazımmış meğersem. Velhasıl ben dondurmayı çok severim. Htırladınız mı geçenlerde anlatmıştım sevgili okur, otobüsteyim, canım nasıl dondurma istiyor nasıllll. Tam duraga geldik, yanımdaki adamdan müsade isticem; afedersiniz diyeceğime, dondurma dedim:) Adam da, inince alırsın dedi :) çok iyiydi ya :) Severim dondurmayı, şu cornette disc var ya, iyi ki var!

En iyisi karpuz keseyim.
Keyifle...

1 yorum:

  1. * çay yaşığı ne ya? kaşık o kaşık, cibiliyetsiz bilinçdışım. Affola, sıcaktan.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...