Şubat 01, 2010

o beni prenses peri sanıyooooo

günün fotosu:)

12 dereceyle ve mutlulukla başlayan bi gün... incecik çorap, elbise, topuklu ayakkabılar. güneş, tünel, tramisu, eski bi arkadaşla hoşsohbet. akşama doğru rüzgar, elbiseye mukayet olma çabaları :) ah be canım nasıl da aldandım ama o güneş yakar mı sandın ? dans dersi çıkışı, nasıl bir yağmurdur. önce sinirlendim taksi beni almadı diye - kısa mesafe- imiş. bunu da anlamam ha, kıme gore, neye göre kısa mesafe? o yağmurda gayet uzun geldi bana o yol. atladım otobüse, indim 2 durak sonra, şemsiyem bozukdu, ayaklarım vıcık vıcık, ıslaklığın etkisiyle ayakkabı ayağımı fena vurdu, canım acıdı, sinirlendim, taksi üstüme su püskürttü( burdaki fiil bu değil sanırım ama bulamadım şimdi, siz türkler nasıl diyor? hımmm :D ). durdum nefes aldım, gözlerimi kapattım, dilime bi şarkı doladım. kırık kaldırım taşına bastım = ıslandım, yine taksi su püskürttü = ıslandım, kadının biri şemsiyesini gözüme sokacaktı yan yanaydık, bi adam aramızdan geçmeye çalıştı ve '' e bayanlar ıkınız o semsıyelerle yanyana gecemeyeceksiniz'' dedi. şemsiyemi kapattım, gülümsedim ıslandım zaten sırılsıklamdım:) adam ilerledi snra beni bekledi yanına geldiğimde' söylediklerim karşısında gülümsemeniz çok zarifti, genelde insanlar böyle davranmaz, yağmurun etkısıyle sinirlenirler tarzında bir şeyler söyledi, gülümsedim, ilerledim, zaten hiç durmamıştım da. arkamdan kostrdu bı muddet, ' şey pardon, mesleğiniz nedir, adınızı öğrensem?'
şarkımı söylemeye devam etttim ' o beni prenses peri sanıyoooooo, ne hata yapsam geri sarıyooooo, mitolojiden biri sanıyoooo, bendeki de saç o taç görüyooooooooooo ' :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...