Aralık 27, 2010

Ayşe'nin Ruhsal Aygıtı

Bir şey diyeyim mi? Evet. Bu sabah öyle bir heyecanla uyandım ki... Ya da şöyle oldu tam olarak; arkadaşım bendeydi, güzel yatağım çok rahattır ama salondaki koltuğun yeri de başka. sabah uyandım alarım çaldı. hayır böyle değil; alarm çaldı uyandım. yanlış yazdığımda silmeyi sevmiyorum :)yok biraz daha geriye alacağım. Gece yattım salondaki koltuğa, karşımdaki koltuğa da aslı yatacak ama hala yatmamıştı. Konuşa konuşa ya da dinleye dinleye uyumuşum, bi ara aslının heyecanla üztüme doğru geldiğini gördüm, keyif saçarken etrafa bir yandan da ayşe ne yaptımmmmmm benn bakkkkkk dedi, çok net hatırlıyorum o sıra rüya görüyordum, beyaz gökdelenler arasında yalnızdım. Bizimki gecenin bir saatinde sarmış JİBJABa yeniyıl videoları hazırlamış, izledim, güldüm, uymuşum.

Sabah... telefonum çaldı, alarm. Dışarıdan yağmurun sesi geliyor. 'dur'-'ertele'. 'eRTELE'. Bence, bir de '5 dakikanın tadını çıkar', 'Gülümse bebek, hadi günün hayali,ni kur' gibi seçenekler eklenmeli :) Şayet ben tasarlasam böyle bir şey, pazartesi sendromu ortadan kalkar :) Eldeki seçenekler kısıtlıydı, ertele dedim ama hayal kurdum. Kış, yağmur, yataktayım, sıcaktayım, içimde güzel bir müzik çalıyor. Alarm tekrar çaldı. Banyo yapmak için kalktım, ama içim üşüdü birden, pencereden baktım, banyodan sonra dışarı çıkmaktan hoşlanmam ya, tenime rüzgarın çarpişını hissettim ve ürperdim. Pek huyum değildir ama açtım bilgisayarı sabah sabah, belki müzik dinlerim dedim. Dinlemedim. Sayfamı açtım ve gördüm ders iptalini. Uyandım ya bi kere, yatamam tekrardan kıyamam günün geri kalanına. Zaten hayalimdir: her zaman 5 saat uyku yetebilse keşke. Daha çok kitap okur, film izlerim, gecelere sığmam, gündüzleri saklamam o zaman. Sonra bir enerji geldi, gitmek bilmedi. Şokellalı ekmek yedim, yanında sütlü kahve içtim, sabah sabah ne çok gülümsedim, bunu begendim. Keşke her gün böyle başlasa dedim...

Hani benim 1. sınıftan beri takık olduğum L. var ya,olmadık zamanlarda karşıma çıkıyor. Haftasonu da öyle oldu. Gece 3 te, Aslı'mın doğum günü kutlaması sonrasında çok alakasız bir mekandaydık. Sonra bir ışık huzmesi süzüldü içeri sanki. Bunu söylerken çok gülüyorum. Sonra nutkum tutuldu, adrenalin salgıladım ve sanki bu salgı içinde boğulacaktım, Yanımdan geçerken, sanki o salgıları üreten ben değilmişim gibi, sadece göz kırptık birbirimize ve takmıyor ayağındaydım. Tamam, lütfen, aptal demeyin bana. Açıklayabilirim. Bir şey diyeyim mi, Çocuk beni gram takmıyor. Ha ben de öyle yapıyorum ama diil mi? Of evet, ama bu biraz daha farklı, hisseder insan diil mi ama. Hissedecek bir şey yok yaptığı adamın! Ben mezuniyetime bu veletle gitmek istiyorum nokta

sabah sabah farklı kafalara çok hızlı geçiş yapıyorum
pazartesi sabahı playlisti:

heryl cole - 3 words featuring will.i.am
sophie zelmani - dream gets clear
andrew bird - sovay
mizan - my istanbul
shivaree - goodnight moonx
the coasters - down in mexico
jonny cash - i walk the line

Ama <3 href="http://fizy.com/#s/1am5wg">bu da :)

Keyifle...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...