Şubat 03, 2012

Daha Fazla Marijuana!

Yapmayı en çok sevdiğim şeylerden biri de, uykuya dalmadan önce kendime güzel bir playlist oluşturup uykuyla uyanıklık arasındaki o ince, hassas, puslu anları keyifli hale getirmek. Hele ki şu son iki aydır vazgeçemediğim bir grup var: Morcheeba! Anlamı, yazının başlığında; Daha fazla marijuana! Tatlı bir erotizm var sanki yaptıkları müzikte. Sanırım bu tarz müzik 'trip hop' olarak adlandırılıyor. Slow down' u dinlemek; otherwise' ı ise izlemek hoşuma gidiyor. Adı geçen parçaları, üzerine tıklayarak dinleyebilirsiniz.

'Hoşa gitmek' çok farklı bir deyim, kelime grubu. Kelimelere bi süre odaklandıktan sonra, yabancılaşıyorsun hakikaten. Şimdi aklınıza bi kelime getirin, birkaç kez sesli bir şekilde tekrarlayın. Bir garip oluyor, yabancılaşma bu, evet yabancılaşma.

Benzer hisler uyandıran grupların listesi bence şöyle:

1. Blonde Redhead
2. Oi Va Voi
3. Portishead

Keyifli dinlemeler...

Şubat 02, 2012

Zaman, harcadıkça çoğalır!


1. Az daha ağlayacaktım hala kar topu oynayamadım, debelenemedim karın içinde diye, derken dün karlar kraliçesi ödülü hak edecek kadar atraksiyonlu geçti karla savaşım ve kardan savaşım. Bence kış saati uygulamasına göre, geç sayılan bir saatte eve döndüm dün karlara tekme ata ata. Sonra girmedim eve, evdekileri sokağa çağırdım. Tam da o sırada kar başladı, attık kendimizi çocuk parkına. Sonra kardan adam yapmak istedik, başladık sanatımıza. Adam diye işe koyulduk ama sonra 'neden kadın olmasın' dedik. Göğüslerini de yerleştirdik. 90-60-90' cılara tepki gösterdik! Göğüslerinin birini büyük, diğerini küçük yaptık. Yolda kırmızı bir kuşak bulduk, beline bağladık. 'Kardan Gelin' yapmışız meğersem:)E hadi eve dönelim artık derken, yolda iki çocuğa rastladık, ellerinde poşetler, kaymaya gidiyorlar. Peşlerine takıldık. Aman Tanrımmmm! Uzun zamandır bu kadar eğlenmedim!
Nişantaşı'nda bir site otoparkına gittik. Tüm gençlik ordaymış yahu. Biz de bulduk bi poşet parçası, katıldık buz trenine. Yokuştan bıraktık kendimizi rastgele:) Nasıl bir eğlenmektir, düşmektir, kalkmaktır, çocukluğa doyamamaktır anlatamam. Siz iyisi mi, karın şu son demlerini iyi değerlendirin. Çıkın evinizden, üşüyün! Karlı zemine bırakın kendinizi, bırakın acısın poponuz, hissetmeyin soğuktan elinizi, donunuzun içine kadar girsin kar. Eve geldiğinizde paltonuzun cebinden çıkarın karları. Bitince eğlence, alın sıcak duşunuzu, sıcak kahvenizi, giyin patiklerinizi, nefes aldığınızı değil; nefesinizi kesen anları hissedin yeniden.

2. "ZUMBARA" adında bir sistem/grup/paylaşım sitesi var. Öğrenmek istediğin, merak ettiğin, öğretmeyi arzuladığın, paylaşmadan geçmek istemediğin ne varsa ortaya koyabileceğin muhteşem bir şey. Hepimiz istemişizdir yeni bir dil öğrenmeyi, yoga yapmayı, plates ile zinde kalmayı, poi çevirmeyi, musluğu tek başımıza tamir edebilmeyi, artık malzemelerden harikalar yaratabilmeyi, dağa tırmanmayı, bilgisayarımıza format atabilmeyi, teknolojiyi yakından takip edebilmeyi, paylaşmayı ve de paylaştıkça çoğalabilmeyi...
Ama hep bahanemiz vardı; öğrenciyken paramız yoktu, çalışmaya başlayınca zamansızlıktan şikayet eder olduk. Ben şunu çok küçük yaşta öğrenebildiğim için şanslıyım sanırım: "Zaman, harcadıkça çoğalır." Üniversitedeyken, kulüp başkanıydım, toplantılarım olurdu, gönüllülük projelerine katılırdım, ulusal/uluslararası konferanslar düzenleyen organizasyon komitesinin içindeydim hep, para kazanmak isterdim ve çalışırdım, partiler düzenlerdim, partilerdim, sabah 6'da kalkar yürüyüşe giderdim, uzun sabah kahvaltılarına bayılırdım ki hala da bayılırım... Velhasıl Canlar, iş hayatı, kış havası derken, yukarıdaki saydıklarımı bazen tek güne sığdıran ben, şimdi, sabah uyanır uyanmaz akşam eve dönmeyi hayal eder, işten çıkıp çoğunlukla direkt eve dönen bir tip oldum. Mutsuz oldum.
Yönlendirilmeye değil yön vermeye karar verdim yeniden, ekledikçe bezen de eksildikçe çoğaldı herşey. Zumbara ile tanıştım. Mesela; Yoga mı yapmak istiyorsun. Üyelik oluşturduğun bu siteye, yoga talebini giriyorsun. Şimdi sen talep edensin ya, arz edenleri yani bu dersi size vermek isteyenleri arıyorsun. Birbirinizi bulunca daaaa, mutlu son:) Canlar, işte can alıcı nokta burası: para değil, zaman ödüyorsunuz! 1 saat yoga dersi için kumbarandan yani zumbarandan 1 saatini, sana yoga öğreten arkadaşa veriyorsun ve bu işlemler sistemde çok güzel ilerliyor. İyisi mi siz bir göz atın www.zumbara.com' a.

3. Bir de bu zaman ile bedel ödeme ile ilgili film izlemiştim geçenlerde: In Time! İzlenesi bir film bence.

4. Spora başladım. Gün ikiye ayrılıyor: Spordan önce ve sonra diye. Kışın tüm olumsuz etkileri uçup gitti üzerimden. Size de şiddetle tavsiye ederim, eğer böyle bir arayış içindeyseniz. Metrocity' nin içindeki Essporto'ya gidiyorum, her spor sonrası sanki yenileniyorum :) Siz nereye gidersiniz, nasıl yaparsınız, hangi araya sıkıştırırsınız bilmem ama, kişinin kendine yaptığı en güzel yatırım bence bu. Hele ki dün nasıl güzel bir gün oldu benim için: iş çıkışı spora gittim, abdominaldi, ön bacaktı, koşuydu, bisikletti derken 1 buçuk saat kadar cardio çalıştım. Hooppp ardından ılıman ılıman havuza girdim. Sıcacaık sudaydım ama kocaman pencereden bembeyaz karı görmek inanılmaz keyifliydi, ardından jakuzi!Yes! Değmeyin keyfime. Ordan çıktım Zumbara' nın toplantısına katıldım, eve geldim ve kar topu çılğınlığına kendimi bıraktım.

Evet, bunların hepsini dün yaptım. Aynı günde yaptım. Yine olsa, yine yaparım:))

Keyifle...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...