Haziran 25, 2010

efesle nefes almak!

ya o değil de çalıştığın sınavın kötü geçmesi pek fena bi'şeymiş, bugun sezonun ilk ve son bütüne girdim ama dağıldım resmen. hani bi çok sınavda bellidir kesin çıkacak sorular, hoca bin kere anlatır derste, bilirsin onun sorulacağını da ezberlersin ya - en azından bu kez oyle yapmıstım ben-... gel gör ki sorular hayal kırıklığıydı, bi çok kişi ilk yarım saat sonra bıraktı sınavı ve cıktı. bu öğrenme dersi de öyle böyle değildir yani, efsane yani okulda. cuma gunu 15.30 da baslar her sene dersleri, bitiş saatleri yoktur, akşam 8 e kadar sürmüşlüğü var diyorlar ki ben bilmem en fazla 1 bucuk saat kalmışlığım var bu derste lakin oturamıyorum bı saatten fazla, dinleyemıyorum. bir kaç isim var ama hocalardan, saatlerce anlatsa dinlerim...

neyse sınav geçti, evdeyim şimdi, birazdan cıkacagım taksime, eve sarhoş dönmem muhtemel lakin tüm senenin yorgunluğu kaç fındık votkadan sonra geçer bilemiyorum. şimdi evdeyim dedim ya, sandiviçimi hazırladım, dark brown efesle nefes alıyorum sanki. dolapta çok zaman şarap, rakı, votka, likör fazlasıyla olmuştur nadiren bira içeriz ev ahaliis olarak lakin bu kahveli biralar pek bi güzel, şiddetle tavsiye edilir, tabi siz de tatlı içki seviyorsanız... üç nokta koymayı sevıyorum, nokta koyunca bitiverecekmiş gibi geliyor her şey...gece gelince mükemmel sinema sisteminden bir de film izlerim diyorum: başka dilde aşk! izlemekte geç kaldığım bir film, ama gece keyfini çıkaracağım... benim sinema sistemini merak eden, bi kerecik izleyelim diyen varsa :) bi poke yapsın, nişantaşında sinema gecesi düzenleyelim :)

öperim, nokta.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...