Eylül 08, 2011

"Bir Kahramanlık Hikayesi ve Şeffaf Pelerinim" :)


Yaz kızım,
Saat: sabahın körünü biraz geçe.
yer: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğrenci İşleri Kapısı
Olay: Mezuniyet Belgesi.

Şimdi size bir fıkra anlatıyorum canlar. Fıkra diyorum çünkü inanması oldukça güç. Aslında en temel amaç şu: iş yerim benden mezuniyet belgemi istiyor.
bunun için yapılacaklar listem
bankaya para yatır
nufus cuzdanı fotokopisi
gazete ilanı(öğrenci kimliğimi kaybettim)
öğrenci pasosu kayıp ilanı( aralık ayına kullanalım diye) dilekçesi
noter imzası

İş yerinden alınan izin 1,5 saat. ve süre başladı.
Sabahın o en temiz saatinde bindim otobüse, en öndeki koltuktayım. Sonra birkaç durak ileride başka biri bindi, akbili bastı, akbil boştu. Tüm otobuse, o malum ifadeyle, akbili olan var mı, diye sordu. Bi önceki yazımda kalkınma projemden bahsetmiştim sanırım, bilmeyen de okusun arkadaş, valla hemen bi önceki yazı. E al hadi oku buradan. Ha işte, hemen uzattım akbili içimdeki iyilik perisinin dürtmesiyle :) dırırıp dedi, akbili bastı, 5 lira uzattı, cüzdanıma baktım 2 lira bozuk vardı ve sanırım para üstü vermek için daha fazlasına ihtiyaç. Adama önemli değil, üstünü verecek param yok dedim, tamam sorun değil dedi. AAA lütfen olur mu öyle şey dedim, alın bari 2 lirayı:)) e be herif, mağdem 5 liraı gözden cıkarmışsın ulaşım için, binsene taksiye. Bi benzer olay jami konseri dönüşünde başıma gelmiş, bir kaç kişinin akbilimi kullanması sonucu, ödemeleri almış, tam o anda otobüsten inip taksiye binmiştim :) :) ay ama bu cok komik, yazarken bile çok gülüyorum :))

Neyse, unkapanında indim, bankaya girdim, ilk müsteriydim. Genç bankacı adam, kimliğimi aldı, işlem yapmak için. "Ben sizi hatırlıyorum, daha önce de kartınızı kaybettiğiniz için gelmiştiniz" dedi. Ve sanırım tıp okuyordunuz. Oha, kaldım öyle. Evet, gittim ben o bankaya kartımı kaybetiğim için. ammaaa ve lakin 2 yıl önce!! Adam ne dese beğenirsiniz "bazıları unutulmuyor işte" !!!???. Canımmmmmmmmm sen naber ya? altı üstü 8 dk lık bi işlem yaptırıyoruz, unutulmayacak ne yaşamış olabiliriz ?? vay arkadaşşşşşş!! g*tüm kalkmadı değil, hemen fona ajda pekkandan yakar geçerim' i ekledim o an :D Neyse, bi kaç pürüz çıktı işlemde, bizimki anında halletti, o sırada da konuşmaya çalışıyor. Ama ben hala içimden ajdayı dinliyordum :)Kendimi Desperate Housewives' daki Gabrielle gibi hissettim, saçlarımı savuraraktan bankadan çıktım. Bunların hepsini ben sılovmoşın yaşıyordum ama topu topu 10 dk sürdü :)
Asıl macera şimdi başlıyor:
Okula gittim ve o kalabalığı görünce, işin zor kızım dedim, kayıt haftası. Bu sene 559. yılını kutlayacak olan İ.Ü. hala online kayıt işlemini oturtamadı. E be canımın işi, internet yokken sen vardın be annem. Eski toprak işte, napalım.
Heyecanla çıktım öğrenci işlerine, tüm evraklar tamam sayılır. Memur tüm nezaketiyle! anlattı n'apacağımı, bunları doldur, 20 gün sonra gel al dedi!!! 20 GÜN 20 GÜN!!! aJda pakkan' dan sonra, mazhar alanson' un "yandım yandım" parçası düştü dilime. Bildiğim tüm küfürleri ettim, yetersiz kalınca türettim, uzaklara daldım, derinlerde boğulacaktım. E be adamlar, yaz tatili, memur tatili, ramazan, bayram derken erteleyip durdunuz, şimdi de kayıt zamanı diye mi??? Kibariye' nin annesi kadar çirkefleşmek üzere güç topluyordum ki, adı lazım değil baş R., olan bir beyfendi(ona memur demeye dilim varmaz), yardımıma koştu. Meğersem adam, bi arkadaşımın babasıymışşşşşşşşşşşşşşşş. Tamam, dedi, 10 güne çıkartırım ben senin evraklarını!!!!! Gözlerimdeki bakış gayet acıklı olacak ki, dur bakiim dedi, ben senin dosyalarını hemen elden imzalatayım. o yessssssssss! şansım tekrar döndü. Yarın alırsın dedi, aradan 15 dk. geçti, birazdan işin tamam dedi!!! allaaaaammm yarebbbmmm şükürler olsun da acaba nasıl bi insan evladıyım ki böylesi bi kıyak geçtin bana? şimdi iü öğrenci işlerini bilmeyen arkadaşlar için çok ütopik gelebilir, bilenlere zaten fazladan kelime etmeme gerek yok :) Beyfendi R., tüm fotokopi, dekan imzası, mühür, kaşe, dosya, onay, kontrol vs işlerimi 2 saatte halletti. Ve herkes öğrenci işlerinin kapısı önünde uzuuunn sıralar oluşturmuşken, ben o öğrenci işleri bürosunun tam da içindeydim, o kapıdan içeri girdim yani. Dünya evine girsem böylesi şanslı hissetmezdim şu devirde :) Sonra bizim bi Kemal abimiz var okulda, adam resmen bi melek. Öylesi sabırlı davrandı, öyle sistemli ve çabuk işledi ki her şeyi, o an bana evlenme teklif etse kuma diye giderdim, evli adama( yok artık, olayın heyecanını ve ciddiyetini anlatabilmek için dedimdi). Hani o öğrenci işleri, öylesi büyülü geldi bana :) :) Oracıkta evlenirdim, beyfendi R., nikah şahidimiz olurdu, dekan yardımcısı da nikah memuru. A4 kağıtlarından çiçekler yapardım, çiçeği de öğrenci işlerindeki sarışın cazgır kadına kaptırırdım ki mutlu olsun, rahatlasın. Velhasıl canlar mezuniyet belgemi aldım, diplomamı bile 2 sene sonra vereceklermiş- işler nasıl yavaş işliyor hesaplayın artık-.

Benim adımı iü tarihine yazacaklarmış Öyle dediler beyfendi R., Ve Kemal abi. ilklerin öğrencisi olmuşum :) Ha bir de geçen yıl, psikoloji kulubünün başkanlığını yaparken:))( sitemiz de budur, ancak yapım aşamasındadır), okulun öğrenci kulupleri prosedürü değişmiş, kulüp yeniden kurulmak zorunda kalmış, kurucu başkan olmuş, öğrencinin 1 haftada aldığı öğrenci belgesini, 14 kişi için 14 dk. ' da almıştım. Bununla ilgili bi yazım vardı, şimdi bulamadım lakin. Bu şekilde adımı, öğrenci işleri bürosunda "okul dekanından hızlı evrak alan kız" diye herkese belletmiştim. Şimdi görünce, "N'aber Ayşe?" diyorlar :)

Şeffaf kahraman pelerinimle salınarak çıktım öğrenci işlerinden, kalabalığı yardım. Hani, hülya avşar ın "sensiz kaldım" klibinin sonunda alkışlarla sahneden iniyor, kalabalık arasında ilerliyordu ya. Tüm bakışlar bana o klibi hatırlattı:) Tabi en sonu hüsran değildi, o alkışlar banaydı:) Saolun, varolun...


Annemi aradım, çoluğa çocuğa şeker dağıt şu şansım beni bırakmasın dedim :) ay lütfen saf saf paylaşıyorum buradan, bi maşallah filan bişi diyin canlar. Ben ki kendime nazarım geçer en çok, bi sakatlık çıkmasın. Dinimiz amin. Devamında da şansım devam etti, işe geldim, yemeği kaçırmıştım ama zaten bana da ayırmışlar. Sonra noter işim kendiliğinden halloldu, bana söylemeyi unuttukları belgeden almışım, bunun için bir de tebrik aldımmmmmmm, oh mis :)


Öylesi şanslı bir gün ki, akşama piyango çekeyim diyorum.
Gün devam edecek işten sonra da, belki hayatımın ikinci aşkıyla karşılaşırım.
Kim bilir...

Not: Yazının hepsini okudunuz,tebriklerrrrrr! teşekkür belgeniz burada ;)üstelik bu belgeyi almak için yukarıdaki entrikaların hiçbirini yaşamayacaksınız. Bi tık yeter :)

Keyifle

2 yorum:

  1. Anne şekerlere okutsa bare, seni gibi mübarek insanlar çoğalsa uhreviyet olayı tavan yapsa :))

    YanıtlaSil
  2. :) anne şekerleri okuttu mu bilmem de dağıttı :) işler yolunda, keyifler yerinde :)
    teşekkürler

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...