Ekim 18, 2009

bu böyle...




Kahvaltının mutlulukla bi ilgisi olmalı,özellikle haftasonuysa...yağmur yağıyorsa ya da güneş içini ısıtıyorsa,çayın mis kokusu çıtır ekmeğinkiyle karışmışşa ve fonda süper bi parça varsa -bazen dingin gittikçe çoşkun-ardından da kahve ve sohbet geliyorsa; evet,o güzel bir gündür...

Dün gece geç bi saatte yatıp sabah 7 buçukta uyanmamın nedeni; ben ve diğer çatlak arkadaşlarımın kahvaltıya olan düşkünlüğü ve bu kahvaltının boğaz köprüsünde geçecek olmasıydı...boğazın yanında, kıyısında değil tam olarak ortasında:) bilmem kaçıncı avrasya maratonu sayesinde gerçekleşecekti bizim hayalimiz,yaklaşık 10 kaçık,millet maratondayken boğaz köprüsünün en güzel manzaralı yer olduğuna kanaat getirdiğimiz noktada duracak;laylaylom, temiz hava ,karşımda manzara tadında kahvaltımızı yapacaktık ama olmadı...sabah erkenden kalkıldı,yağmur sesine inanmak istemezcesine pencereden dışarı bakıldı ve acı manzara karşımızdaydı...2 hafta sonra sınavlar vardı,gözümün biri de hala kapalıydı ve yağmur tüm şiddetiyle yağmaktaydı...kısa bi telefon trafiğinden sonra pijamalar tekrar giyildi,telefonlar kapatıldı. böylelikle planlarımız hayallerimizde ,maraton da başka bahara kaldı:(



Bugün pazar...ve ben onu özledim. kalbime de mantığıma da söz geçirebiliyorum ama farklı zamanlarda.bir şey var,bir şey var adını bilmediğim ama gururum mağlup şimdi karşışında...
ona onca şey söyledikten sonra hiçbir şey olmamış,kalbim hiç kırılmamış ,ben hiç kırmamış gibi gitmek istiyorum elimde şarabımla yanına...beni engelleyen ne? bilmiyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...