Şubat 12, 2011

Kırık kalpler ülkesinde dolaşırken adamım, can kırıkları batar ayaklarına...

Geçmişte olanlardan mıdır hep ön yargılar, yoksa bilinmezliklerden mi doğar?
Koşulsuz ve sorgusuz yaşanmaz mı bazen, hiç mi?
doğru zaman ve doğru insan mıdır esas olan
ne zaman 'esas kız'sındır ya da 'esas oğlan' ?

Ne yapacağını bilmemek aptal kılıyor beni, ya çok sessiz kalıyorum ya da çok gürültülüyüm. Ne zaman konuşmam gerekse, suskunum. Susmam gerektiği zaman beceremiyorum bunu. İki yol varsa, hangisini seçeceğime karar veremiyorum. Can kırıkları engel oluyor çoğu kez seçmek istediğime. Yapma diyorum, üzme kendini. Ama bir de gün ışığım var benim, karanlığa kör kalan ve de gözü kara, olumsuzluk bilmeyen, ardımdan bilinmeyene itekleyen. Zaten istediğim de hep bu karanlıkları aydınlatmak...

Sonra biri görünür karanlıktan, varlığından emin olamazsın, ama yok da diyemezsin. İşte o zaman ışıkları yakmaya korkuyorum; ya sadece ben onu var kıldıysam ve varlığına inandıysam?

Orda mısın gerçekten?
Dinle ve düşle beni
ve inan bana, beni de inandır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...